Son bir iki ayda koronavirüs dünyada büyük bir salgın haline geldi ve hayatı durma noktasına getirdi. Evlerimizde oturup her şeyin düzelmesini beklemek düşünüldüğü kadar kolay olmayabiliyor. Ama her gün verilen acı haberlerde bizi buna mecbur ediyor. Bütün bunlar, özellikle anksiyete ve OKB gibi koşullarla yaşayan insanların zihinsel sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Peki zihinsel sağlığımızı nasıl koruyabiliriz ?
Öncelikle anksiyete ve OKB neymiş bunları öğrenelim,
Anksiyete: Canlılarca deneyimlenen kaygı, korku, gerilim, sıkıntı halidir. Nedeni belli olmayan tedirginlik hali olarak da açıklanabilir. Anksiyete bazı kuramcılara göre yaşanan iç çatışmaların sonucudur. Bazı kuramcılara göre öğrenilmiş davranışlardır.
OKB (Obsesif-Kompulsif Bozukluk): Bir Anksiyete (endişe) bozukluğu’dur. OKB kişinin istemediği ve tekrarlanan düşünceler, hisler, fikirler, takıntılar veya bir davranışı yapmaya doğru sürülmek. Sıklıkla kişi, obsesif (saplantılı) düşüncelerinden kurtulmak için bir kompulsif (zorlayıcı) davranışı uygulamak durumundadır.
Anxiety UK’nin Nicky Lidbetter’in açıkladığı gibi, kontrolden çıkma ve belirsizliği tolere edememe korkusu birçok anksiyete bozukluğunun ortak özellikleridir. Dolayısıyla, önceden kaygısı olan birçok bireyin şu anda zorluklarla karşı karşıya olduğu anlaşılabilir.
Akıl sağlığı zihni sözcüsü Rosie Weatherley: “Bilinmeyen hakkında endişelenme ve bir şeylerin gerçekleşmesini beklemede çok fazla endişe yatmaktadır. Koronavirüs makro ölçekte budur.” diyor
Peki zihinsel sağlığımızı nasıl koruyabiliriz?
HABERLERİ SINIRLANDIRIN VE OKUDUKLARINIZA DİKKAT EDİN
Kendinizi daha iyi hissettirmeyen şeyleri okumak veya izlemek için harcadığınız zamanı sınırlandırın. Belki de haberleri kontrol etmek için belirli bir zamana karar vermelisiniz.
Çok fazla yanlış bilgi var! Güvenilir bilgi kaynaklarına bağlı kalarak haberleri takip edin.
SOSYAL MEDYAYA ARA VERİN YADA BİLDİRİMLERİ KAPATIN
Twitter’da tetiklenebilecek anahtar kelimeleri kapatın ve hesapları takipten çıkın veya bir süreliğine hesabınızı dondurun.
WhatsApp gruplarını sessize alın ve Facebook yayınlarını gizleyin. İnstagram üzerinden haberleri takip etmeyin.
Size dünyada olup bitenlerden habersiz yaşayın demiyoruz elbette. Ancak bunlar sizi kötü hissettirecekse sınırlandırmakta fayda var.
ELLERİNİZİ YIKAYIN AMA AŞIRI DEĞİL
OKB Eylemi, korkularını koronavirüs salgınına odaklayan kişilerde çok fazla destek talebi gördü. Sürekli ellerinizi yıkamanız gerektiğini veya evden çıkmamanız için yapılan duyurularda sizi baskı altında hissetirebilir.
OKB ile yaşama hakkında bir kitap olan Çünkü Biz Kötüüz’ün yazarı Lily Bailey için, kontaminasyon korkusu obsesif kompulsif bozukluğunun bir yönüydü. El yıkama ile ilgili tavsiyenin iyileşmiş insanlar için büyük bir tetikleyici olabileceğini söylüyor.
Bailey, “Bu gerçekten zor çünkü şimdi kaçındığım bazı davranışları yapmak zorundayım” diyor. “Tavsiyeye gerçekten katı bir şekilde bağlıyım ama benim için sabun ve saniterin bir bağımlılıkla karşılaştırılabilir bir şey olduğunu düşünmek zor.”
Bailey, OKB’si olan birçok insan için, daha iyi hale gelmenin evden ayrılmak anlamına geldiğine dikkat çekiyor. Bu yüzden kendini izole etmek başka bir zorluk sunabilir.
“Evde kalmaya zorlanırsak, elimizde çok fazla zamanımız var ve can sıkıntısı OKB’yi daha da kötüleştirebilir” diyor.
Bu durumda sosyal mesafeye uyarak ara ara evden çıkmanız, söylenilen uyarıları aklınızda bulundurmanız ama bunları sık sık duymamanız sizin için daha iyi olacaktır.
İNSANLARLA BAĞLANTIDA KALIN
Sevdiğiniz insanlarla iletişim kurmak sizi daha rahat ve daha iyi hissettirecektir. Farklı düşüncelere odaklanmak sizi her zaman karamsarlıktan uzaklaştıracaktır. Bunun için farklı aktivitelere de yönelebilirsiniz. Örneğin sevdiğiniz bir kitabı bitirebilirsiniz.
Bu dönem bazı insanlar için oldukça üretken ve dinlendirici bir dönem olabilir.
TÜKENMİŞLİKTEN KAÇININ
Mümkün olan her yerde doğaya ve güneş ışığına ulaşmaya önem verin. Egzersiz yapın, sağlıklı beslenin ve iyi uyuyun.
AnxietyUK, anksiyete ve endişelerle başa çıkmak için “Apple” tekniğini uygulamayı önerir.
- Onay: Akla gelince belirsizliği fark edin ve onaylayın.
- Duraklatma: Normalde yaptığınız gibi tepki vermeyin. Hiç tepki verme. Durakla ve nefes al.
- Geri çekilin: Kendinize bunun sadece endişe verici bir konuşma olduğunu söyleyin ve bu kesin gereksinim yararlı ve gerekli değildir. Bu sadece bir düşünce ya da his. Düşündüğün her şeye inanma. Düşünceler ifadeler ya da gerçekler değildir.
- Bırak gitsin: Düşünceyi ya da hissi bırak. Geçecek. Onlara cevap vermek zorunda değilsiniz. Onların bir kabarcık veya bulutta yüzdüğünü hayal edebilirsiniz.
- Keşfedin: Şimdiki anı keşfedin, çünkü şu an, şu anda her şey yolunda Nefes alıp verme hissinize dikkat edin. Altınızdaki zemine dikkat edin. Etrafınıza bakın ve ne gördüğünüzü, ne duyduğunuzu, neye dokunabileceğinizi, neyi koklayabileceğinizi fark edin. Sonra dikkatinizi başka bir şeye kaydırın ne yapmanız gerektiğine, endişeyi fark etmeden önce ne yaptığınıza ya da başka bir şey yapın. Tüm dikkatinizle dikkatlice.